Kerkük Türkülerinin Aşığı Sanatçı Elif Avcı

Yazı fontunu küçültür Yazı fontunu büyütür

TRT repertuvarında resmi kayıtlı olan yaklaşık 80 Kerkük Türküleri 1960’lı yıllarından sonra Türkiye’de ilgi çekmiştir. Bu Türkülerinin çoğu Kerküklü ünlü Türkücü Abdülvahit Küzeci’nin adına kayıtlı olduğu şüphesizdir. Abdülvahit Küzeci, 1956 yılında Türkiye’ye ilk ziyaretini Kerküklü Araştırmacı Yazar Av. Ata

Terzibaşı ile yapıştır. Ata Terzibaşı’nın anlattığına göre “İlk önce Gaziantep’te Gülşehir Palas otelinde indik. Otelin altında bir eğlence mekânı varıymış, orada o gece ilk kez Küzeci Türkiye’de sahna aldı”. Ata Terzibaşı, gazino patronu ile anlaşmış, sunucu aramızda bir Kelkitli sanatçı vardır. Anons etmiştir. Daha sonra anlaşılmış ki, Kelkit değil Kerküklü sanatçıdır. Hem gazino patronu hem de dinleyiciler Küzeci’yi çok beğendi Hatta Patron Küzeci’ye demiş kaç gün daha Türkiye’de kalacaksınız. Küzeci de yarın İstanbul’a gidiyorum. Patron demiş bir hafta kalıyorsan eğer seninle bir kontrat yapalım bir haftalığına bizde türkü söyle… Küzeci hayır demiş. Teşekkür etmiştir. Oranın yerli bir sanatçısı Patronun Küzeci’ye karşı ilgisini ve dinleyicilerin coşkusunu görünce hemen Küzeci’ye yaklaşır ve sorar, hocam siz burada devamlı mı çıkacaksınız? Küzeci de hayır ben gezmeye gelmişim. Yalnız bu gece buradayım. Demiş. Meğerse Küzeci’yi çok kıskanmış kendisine rakip olacağını düşünmüştür.

Küzeci ile Terzibaşı TRT Ankara radyosunda Yurttan Seslerin şefi, Sivaslı Müdür Muzaffer Sarısüzen, yardımcısı Osman Özdenekçi ve Mustafa Geceyatmaz ile tanışmışlardır. Küzeci ve Ata Terzibaşı güzel karşılamışlar. TRT Radyosunda okumak çok zor olmasına rağmen, 2 program yapmışlar. Biri canlı diğeri paket, Küzeci o anları şöyle anlatıyor: “Benim için stüdyo ayarladılar. Bir nota tahtası yaptılar. Provaya başladık. Sanki bu müzisyenler yıllardır benim için müzik çalıyorlar. Bizim havaları o kadar güzel çalıyorlar ki, insana büyük moral veriyordu. 2 program yaptım. Birisi Pazar günüydü. Diğeri ise çarşamba günü, “Yurttan Sesler” programında canlı okudum. Canlı da biraz zordur. “Ay Dolanaydı”, “Hanım Hanım” daha birkaç türkü okudum”. Muzaffer Akgün de Küzeci’yi bir gün evine davet etmiş, Okuduklarını taype almış “Güzele bak güzele”, “aman güzel oğlan”, “çakmağı çak”, “halhale verin geline” ve “evlerini önü yonca” türkülerini okumuştur.

Bu türkülerimiz daha sonra her zaman olduğu gibi Türkiyeli sanatçılar tarafından tutturulmuştur.
Dinleyiciler de Kerkük Türkülerine büyük ilgi ve haz göstermiştir. Yurttan sesler programı yayınlanırken
İstanbul Marmara Gazinosundaki Türkmenler, heyecanlanmışlar, coşmuşlardır. Kol kaldırıp oynuyorlarmış. İlk defa Kerkük’ün sesi hoyratları oradan duyuluyordu. TRT Ankara radyosunda canlı yayın bittikten sonra, danışmaya inen Küzeci ve Ata Terzibaşı, bakmışlar bir sürü genç onları danışmada bekliyor. Önce Ata Terzibaşı merdivenlerden inmiş, hemen Ata Beyi omuzlara almışlar. Ata Terzibaşı ise bağırıyor. Ben Abdülvahit değilim. Küzeci’ye işaret ederek, Abdülvahit budur. Bu defa Abdülvahit’i omuzlara alıyorlar.

İşte Türkiye’de İlk kez TRT’de okunan Kerkük Türküleri, bu tarihten sonra yediden yetmişe Türkiye sanatçılarınca benimsenmiş ve okunmuştur. Onlardan Yücel Paşmakçı, Nida Tüfekçi, Osman Özdenekçi, Mehmet Özbek, Emin Aldemir, Nurettin Çamlıdağ, Salih Turan, İclal Akkaplan ve genç nesilden de Münevver Özdemir, Aysun Gültekin, Adile Kurt Karatepe, Gürsel Babaoğlu ve Elif Avcı gibi birçok ses sanatçısı…

Bugün bunlardan dinamik, aktif, etkili ve güzel sesiyle, yorumluyla başta Kerküklüler olmak üzere tüm Türk dünyasının gönlünde taht kurup, yediden yetmişe beğenilerini kazanan ses sanatçısı Elif Avcı hanımefendi ile bu görüşmeyi yaptık. Kendisini Türk dünyasına ve Kerkük Türkmeneli okurlarıma tanıtmaktan onur duyduğumu belirterek, ilk sorumu kendisine yöneltmeden önce Elif Avcı kısaca tanıtmak isterim.

Sanatçı Elif Avcı, 21 Haziran 1990 yılında İstanbul ‘da doğdu. İlkokulu Fatih Koca Mustafa Paşa İlköğretim okulunda, Liseyi ‘Yedikule Lisesi’nde, lisans Eğitimini de İstanbul Teknik Üniversitesi, Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi bölümünde Tamamladı. Ardından Radyo ve Televizyona olan ilgisi sonucu Anadolu Üniversitesi Radyo ve Televizyon’ bölümünü tamamladı.

Elif Avcı’nın Annesi aslen Sinoplu olup, İstanbul doğmuştur. Babası ise, Malatya’da doğumlu. Her ikisi de İstanbul’da tanışıp evlenmişlerdir. İlk çocukları olan Elif Avcı dünyaya geliyor, ardından 2 yıl sonra Elif Hanım’ın erkek kardeşi dünyaya geliyor. Klasik sorularımızla görüşmemize başlıyoruz.

Ş. Küzeci: Sanata nasıl başladınız?
Elif Avcı: Konservatuarın birinci sınıfındayken TRT’nin açmış olduğu Türk Halk Müziği ses yarışmasına katıldım. 13 haftanın sonunda birincilik ödülüne layık görüldüm. Bu vesile ile profesyonel olarak sanat yaşamıma başlamış oldum.

Ş. Küzeci: Kimlerin etkisi ile hangi Kerkük türkülerini okudunuz?
Elif Avcı: Yöre ve saha çalışmalarından önce TRT sanatçılarından türkülerimizi dinliyordum. İlk yıllardan itibaren TRT çatısı altında emek veren Aysun Gültekin hocam başta olmak üzere, Mükerrem Kemertaş, Emel Taşçıoğlu gibi çok kıymetli usta öğreticilerimden dinleyerek türkülerimizi sevdim. Ardından Abdurrahman Kızılay, Mehmet Özbek, Abdülvahit Küzecioğlu gibi usta sanatçılarımızdan dinlediğim Kerkük ve Türkmeneli türkülerine hayran oldum. İlk söylediğim Kerkük türkülerinden bazıları; Altun Hızma, Helliyden Dağlar Kamış, Ayağında Dar Şalvar, Gözele Bak Gözele gibi kıymetli eserler.

Ş. Küzeci: Kerkük Türküleri sizce ne anlam verir?
Elif Avcı: Bir toprağın asıl sahiplerinin kim olduğunu öğrenmek isterseniz o bölgenin türkülerini inceleyin derim. Kerkük türküleri bana Mendeli’den Telafer’e tüm Türkmeneli bölgesinin sahip olduğu Türk kültürünü ifade ediyor. Kerkük horyatlarının içinde geçen yaşanmışlıklar, gelenekler, görenekler Kerkük’ün sahiplerinin Türkmenler olduğunu kanıtlar niteliktedir.

Ş. Küzeci: Kerkük sanatçılardan kimleri dinliyorsunuz?
Elif Avcı: İlk zamanlardan bu yana Abdurrahman Kızılay, Abülvahit Küzecioğlu, Ekrem Tuzlu, Reşit Küle Rıza, Kerkük kızı Selime, Hasan Naccar gibi ve sayamadığım daha nice ustamızı hayranlıkla dinlerim.

Ş. Küzeci: Kerkük ziyaretiniz ve konseriniz sizlerde ne gibi izler bıraktı?
Elif Avcı: Evet, 2022 Eylül ayında Kerkük’e ‘Mavi Festival‘e katılmak için bir davet aldım hiç düşünmeden evet diyerek büyük bir heyecanla gittim. Tarifi olmayan güzellikte hisler yaşadım. Yıllardır türkülerini, halk musikisini hayranlıkla dinleyip icra etmeye çalıştığım kanayan yaramız Gökyurdumuz Kerkük’e gelerek en büyük hayallerimden birini gerçekleştirdim. Irak Türkleri beni kendi kızlarından ayırmayıp sevgi ile kalplerine aldılar. Etrafım sevgiden örülmüş bir duvar gibiydi. Özümüz bir, sözümüz bir olan Türkmen kardeşlerimizle birlikte türkülerimiz eşliğinde hemhal olduk hasret giderdik. Hepimizin gözleri dolu doluydu ve ayrılmak hakikatten çok güç oldu. Allah tekrarını nasip etsin inşallah. İlk gittiğimde Erbil üzerinden gittim Kerkük’e, bir dahaki sefer inşallah direkt Kerkük havaalanına inerek kavuşacağız. Hatta bir temennim daha var; dilerim iç hatlar olarak uçarak… Bu sayede sizlerin de vasıtasıyla bu güzel organizasyonda emeği geçen Mavi Medyaya Ahmet Şihler Kardeşime, Ca Prodüksiyon Mürteza Döğeroğlu’na ve tüm cesur Türkmen gençlerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Ş. Küzeci: Sevdiğiniz Kerkük Türküleri hangileridir?
Elif Avcı: İnanın şimdiye kadar dinleyip de sevmediğim bir Kerkük türküsü olmadı. Nasıl olsun… Kerkük’ün Anadolu’muzdan kültürel ve milli değerlerimiz açısından ne farkı var ki. Her bir karış toprağı kadar her bir türküsü de çok kıymetlidir Kerkük’ün.

Ş. Küzeci: Söz yazmayı denediniz mi?
Elif Avcı: İnanın çok gıpta ettiğim bir durum. Şimdiye dek böyle bir üretim gerçekleştirmedim fakat olmasını çok arzularım. Şu an yalnızca yorumcu kimliğimle kendimi ve sanatımı ifade edebiliyorum.
Ş. Küzeci: Şuandaki çalışma yeriniz ve projeleriniz nedir?
Elif Avcı: Yaklaşık 15 yıldır TRT çatısı altında birçok TV ve Radyo programına iştirak ettim etmekteyim. Onun yanı sıra 2010 yılından itibaren kendim hazırlayıp sunduğum ‘Feryad-ı Havva’ Hikâyeleriyle Anadolu’dan Kadın ağzı türküler temalı konser projemi kültür merkezlerinde izleyici ile buluşturdum. 2022 yılında ‘Şark’ isimli Ortadoğu’daki Türk kimliğini türkülerle ifade etmeyi amaçlayan ilk albüm projemi sevenlerimle buluşturdum. Ardından Kırım-Tatar sürgününü konu edinen ‘Ey güzel Kırım’ adlı Tekli çalışmamı çıkardım. 2023 Ocak ayında ise Türk Dünyasını Türküleri eşliğinde tek çatı altında toplayan ‘Hemavaz’ isimli konser projemi hazırladım. İlk konserimizi ocak ayında İstanbul Pendik’te verdik. Çalışmalarımıza halen devam etmekteyiz.

Ş. Küzeci: Türk dünyası ve esir Türkler Türküleri albümü çıkarmayı düşünüyor musunuz?
Elif Avcı: ‘Hemavaz’ tam olarak ifade ettiğiniz üzere kendi topraklarında kendi kültürünü yaşayamayan asimilasyona maruz bırakılan Türkler olarak birlikte bir arada olmamız gerekliliğini hatırlatan bir proje idi. Bu bağlamda bu konser projesini albümleştirebilmeyi arzularım. Albüm olarak olmasa bile ben vatanperver bir sanatçı olarak misyonum doğrultusunda Kerkük’ten Kırım’a Doğu Türkistan’dan Güney Azerbaycan’a kadar bu yörelere ait eserleri icra ederek kimliğime hizmet etmeye devam edeceğim.

Ş. Küzeci: Ödülleriniz var mı?
Elif Avcı: Sanat yaşamımda şükürler olsun ki onur ve gurur veren çok takdire mahzar oldum. Bunlardan biri ‘Sen Türkülerini Söyle’ yarışması sayesinde TRT’den aldığım en iyi Türk Halk Müziği Sanatçılığı ödülü idi. Her bir takdire layık olabilmek adına şevkle çalışmaya devam ediyorum ama benim için en tarifsiz ödül şu idi; bir gece yatmaya hazırlanırken Youtube videoma bir yorum geldiğine dair bildirim aldım. Yorumda şu yazılıydı; ‘Ablacığım Afrin’den selam ederiz, arkadaşlarımla nöbetteyiz ve senin güzel sesinden bu türküyü dinliyoruz.’ İşte ödül budur…

Ş. Küzeci: Elif Avcı hanımefendinin Yürek sözleri nedir?
Elif Avcı: Dünyaya gönderilen her bir ruhun bir misyon doğrultusunda var olduğuna inanıyorum. Kadim Türk kültürünün ezgileri olan Türkülerimizi tanıdıkça çok sevdim ve Allah’ın bana verdiği bu yeteneği bu doğrultuda sergileyerek Türk Dünyasına hizmet etmeyi bir görev bildim. Dünyanın neresinde olursa olsun varlığını, kültürünü, kimliğini güçlükle ayakta tutmaya çalışan soydaşlarımızın sesi olmaya gayret gösterdim. Bundan sonra da inşallah halklarımızın türkülerini ifa ederek onların her zaman yanında olacağımın sözünü sizlerin aracılığı ile vermek istiyorum. Bu kutlu yolda ihtiyacım olan tek şey sizlerin sevgisi, takdiri ve duaları olacaktır. En derin sevgi ve muhabbetlerimi sunarım.

Ş. Küzeci: Değerli okurlarım işte böyle bir yürekli güzel sesli insanı ve Türk dünyası aşığını sizlere tanıtmaktan ben de onur duyarım. Elif Avcı Hanıma gelecekte daha başarılı çalışmalara imza atağının inancıyla kendisine teşekkür eder ederim. Sevgilerle görüşmeyi noktalıyorum.

Dr. Şemsettin Küzeci
22 Şubat 2023

reklam

FACEBOOK YORUMLARI

YORUMLAR